UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI GIDA VE İKLİM KRİZİ’Nİ TETİKLİYOR. KÜRESEL AÇLIK KAPIDA!


Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün araştırma verilerine göre, Ukrayna dünyanın kuraklık riski açısından en riskli ikinci bölgeleri arasında, birinci sıralarda ise Moldova yer alıyor. 

Ukrayna-Rusya savaşı özellikle Orta Doğu ve Afrika’daki birçok ülke için gıda krizini de şiddetlendirdi. Giderek daha dramatik sonuçlar doğuran iklim değişikliği ve Coronavirus salgını ile birlikte küresel açlık şu an tüm dünyada kırmızı alarm veriyor.

Ukrayna ve Rusya Avrupa’nın tahıl ambarları olarak nitelendiriliyor. Bu iki ülke dünya buğday ihtiyacının yaklaşık yüzde 30’unu karşılarken; mısır, Ayçiçek tohumu ve Ayçiçek yağının en büyük ihracatçıları arasında yer alıyor. Savaş başladığından bu yana Rusya, buğday ihracatını ciddi bir şekilde kısıtlarken, Ukrayna artık kendi üretimlerini garanti altına almak için neredeyse hiçbir şey ihraç etmiyor. Kuzey Ukrayna’da tarım neredeyse tamamen çökerken, gübre ve yakıt sıkıntısı nedeniyle çiftçiler tarlalarına ulaşamıyor. Bu da geçim kaynağı tarım olan insanların ülkenin diğer bölgelerine kaçmalarına neden oluyor veya askere alınıyorlar.

Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ihracat kısıtlamalarının dünya pazarında gıda ve yem fiyatlarını %22 oranında artırabileceğini açıklarken, özellikle ekmek için artan gıda fiyatları Kuzey Afrika ülkelerinde oldukça yaygın protestolara yol açtı bile…

 

BM Genel Sekreteri António Guterres gelecekte bizleri bekleyen dönemin bir “Açlık Kasırgası” olduğunu ifade ederek, savaşın tüm dünyayı etkileyen küresel sonuçlarına dair uyarıda bulundu. Guterres savaşın sadece Ukrayna-Rusya arasında gerçekleşen bir çatışma hali olmadığını, dünyanın en yardıma muhtaç, en savunmasız insanlarına ve ülkelerine yönelik bir saldırı olduğunu belirtti.

 

Mısır, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Libya, Somali, Sudan ve Yemen gibi dünyanın az gelişmiş 45 ülkesi buğday ihtiyacının üçte birini Rusya ve Ukrayna’dan ithal ediyor. Bunların birçoğu zaten insani yardıma ihtiyacı olan ve gıda kaynaklarına ulaşmakta sıkıntı çeken ülkelerdi ve şu an daha da büyük bir açlık krizinin pençesindeler.

Örneğin, uzun süredir kuraklık ve iklim krizi ile boğuşan Madagaskar buğdayın %75’ini Rusya ve Ukrayna’dan ithal ediyordu, şu an neredeyse buğdaya erişemez halde…

Buğdayının yaklaşık %40’ını Ukrayna’dan alan Tunus’ta ise fiyatlar her geçen gün artıyor. Ülkenin borcu da duruma paralel olarak günden güne arttığı için Tunus Hükümeti IMF’den mali yardım istedi.

Yine buğdayının yaklaşık %75’ini Rusya ve Ukrayna’dan sağlayan Lübnan ise umutsuzca farklı kaynaklar arıyor ama henüz kesin bir çözüm sağlamış değil. Aynı şekilde Burkina Faso ve Mali’de de savaşın etkileri hissediliyor.

BM Dünya Gıda Programı (WFP) verilerine göre, iklim değişikliği ve COVID-19 salgını ile beraber Sahel  Afrika bölgesinde temel gıdaya erişemeyen ve açlık çeken insan sayısı 2022 yılında yaklaşık 10 kat arttı.  Afrika boynuzu diye nitelendirilen Somali, Cibuti, Etiyopya, Eritre, Sudan, Güney Sudan, Kenya ve Uganda da ise 13 milyon insan zaten açlıkla pençeleşiyor.

Rusya ve Ukrayna tahılından önemli ölçüde kaynak alan Mısır ve Türkiye ise hızla yükselen enflasyonla boğuşuyor. Avrupa’da yaşanan Ayçiçek yağı kıtlığı ise tedarikçileri alternatif aramaya zorluyor. Birleşik Krallık’taki süpermarketlerde ise artık müşteriler belli bir oranda yağ satın alabiliyorlar. Bu da bitkisel yağ fiyatlarının, sokak satıcılarının yiyecekleri kızartmak yerine buharda pişirdiği Hindistan’a kadar yükselmesine sebep oluyor. İnsan sağlığına zararlı olan ve iklim krizini tetikleyen palmiye yağına ise talepte önemli bir artış var.

 

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski kendisi de önemli bir tahıl ihracatçısı olan Rusya’nın kasıtlı olarak tarım arazilerini hedef aldığını ve tarlalara mayın yerleştirerek ekipman ve depolama tesislerini tahrip ettiğini ifade etti. Bu iddialar Ukraynalı çiftçilere yardım edeceğini söyleyen tarımdan sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Janusz Wojciechowski tarafından da doğrulandı.

 

Rusya’nın, Ukrayna’da bulunan Karadeniz limanlarını bloke etmesi ve hayati önem taşıyan alt yapıyı bombardıman altında tutması nedeniyle şu an sadece kısıtlı miktarda tahıl ve diğer ürünler demiryolu ile taşınabiliyor. Ukrayna ise azalan ihracatı sürdürülebilir kılmak için Avrupa’dan nehir mavnaları ve kamyonlar sağlanmasını talep ediyor.

Dünya şu an; Ukrayna’nın Ayçiçek yağına ve hayvan yemine bağımlı olan ülkelerine alternatif tedarik bulmak için önemli bir çaba gösterirken, Birleşik Krallık’taki bazı süpermarketler ve restoranlar Ayçiçek yağını hurma yağı ile değiştirmeyi ve fiyatları rekor seviyeye yükseltmeyi düşünüyor.

 

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) Genel Sekreteri Rebeca Grynspan ise yaptığı son açıklamada “Şimdiye kadarki en ciddi hayat pahalılığı ile karşı karşıyayız." derken, Dünya Gıda Örgütü’ne (FAO) göre “dünyanın bir çözüm bulması için sadece 10 haftası olduğunu ifade ediyor.

 

2020 yılından bu yana COVID-19 karantinaları ve stokları, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, siyasi çatışmalar ve diğer baskılar aslında uzun zamandır var olan ancak artık kırmızı alarm veren gıda krizini uzun süre daha gündemde tutacak gibi görünürken, küresel tedarik zinciri sorunları ise daha da kötüleşecek gibi görünüyor.

Çözüm ise ülkelerin birlikte ortak karar almasında…



MİKOLAYİV HALKINA SICAK DESTEK…

Rusya ve Ukrayna arasında 2022 yılının Mart ayından beri yaşanan çatışmalar, sivillerin yaşam koşullarını olumsuz yönde etkil ...

LÜBNAN: ÇATIŞMANIN GÖLGESİNDE…

Lübnan’da 2006 yılından bu yana yaşanan çatışmalar sağlık, ekonomi ve günlük hayatı derinden etkiliyor. İsrail v ...

YEMEN’DE SU SORUNUNA KALICI ÇÖZÜM

Yemen’de iç huzursuzluk 10 yıldan beri devam ediyor. Uzun süren çatışmalar pek çok sorunu da beraberinde getiriyor ...

Kapat

IBC FAALİYETLERİNDE ARAMA YAPIN