BAĞIŞÇILARIMIZIN DESTEĞİ İLE HATAY’IN TEMİZ SU İHTİYACINI KARŞILIYORUZ


Türkiye'yi sarsan 6 Şubat depremlerinin ardından bölgenin en temel ihtiyaçlarının başında temiz su geliyor.

Türkiye'de 11 ili ve yaklaşık 14 milyon insanın hayatını etkileyen depremler sonrası, şebeke suyu bölgede birçok yere verilmeye başlasa da hem belediyeler hem de uzmanlar henüz bu suyun bazı kentler ve ilçelerde kullanıma uygun temizlik değerlerini taşımadığını belirtiyor. Tüm bunların yanında yeraltı sularının da, altyapının depremde zarar görmüş olması ve enkaz dökme işlemleri nedeniyle kirlenme ihtimali bulunuyor.

Özellikle Hatay'da içme suyu sıkıntısı yaz mevsiminin ilk günlerinden itibaren en büyük sorun olarak yaşanıyor. Kentteki acil içme suyu problemi ise artarak devam ediyor.

Bölgenin temiz, içecek su ihtiyacı bağışlarla ya da belediyeler ve bölgede aktif sivil toplum örgütlerinin desteği ile gideriliyor.

Su depoları, tankerler ya da küçük su kolileriyle çözüm bulmaya çalışan sivil toplum örgütlerinin başında ise Uluslararası Mavi Hilal İnsani Yardım ve Kalkınma Vakfı (IBC) geliyor.

Bağışçılarımızdan iş insanı Mustafa Torun ile Avukat Serdar Tokdemir ‘in destekleri ile bu hafta toplam 2 TIR dolusu içme suyu Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde kurduğumuz 400 konteynerden oluşan Geçici Yaşam Alanı’na teslim edildi. Bu bağışlar ile alanda barınan 1170 kişi ve AFAD’ın Antakya’daki kamplarında barınan 1830 kişi olmak üzere toplam 3000 depremzedenin temiz su ihtiyacı karşılanmış oldu.

Daha kalıcı çözümler üretmek üzere AFAD koordinasyonu altında yoğun çaba sarf edilirken, çözüm şebeke suyunun güvenli bir şekilde halka ulaştırılmasından geçiyor.

Suyun insan sağlığı açısından, mikrobiyolojik olarak güvenli kabul edilmesi için yönetmelik gereği uç noktada 0.3-0.5 ppm (milyonda parça) klor düzeyi olması gerekiyor. Maalesef bu oran deprem bölgesinde sağlanamıyor. İçme suyu arıtım sistemleri gerçek anlamda çalışmıyor. Bazı bölgelerde sular yeterince ve gerektiği zaman aralıklarında klorlanmıyor ve dezenfeksiyon tamamlanmıyor.

Bir diğer sorun da atık su altyapısının depremde zarar görmüş olması ve bunun mevcut su kaynaklarını tehdit etmesi... Kanalizasyon ve bağlı olması gereken atık su arıtım sistemlerinin depremde zarar görmüş olması nedeniyle evsel atık suları toprak, yeraltı ve yerüstü sularına karıştı. Onlar da bölgedeki suları mikrobiyolojik boyutta kirletti. Bölgedeki suyun güvenli seviyeye çıkarılması için yoğun çaba sarf edilirken; su kaynaklı bulaşıcı hastalıklarla karşılaşmamız için de tüm ekipler seferberlik halinde çalışıyor.

Bölgeye deprem felaketinin yaşanmasından kısa süre sonra olduğu gibi tırlarca yardımlar gelmiyor.

Gelen bağışlar azalırken gönüllü sayısında da eskisi gibi bir yoğunluk yaşanmıyor.

Bölgede şu an; çok fazla gönüllüye halen ihtiyaç var, bu ihtiyaçlar bitmiyor, bitmeyecek ve ayni bağışlara da gün geçtikçe daha fazla ihtiyaç olacak.

Bölgedeki yardım çalışmalarına destek olmak için: [email protected]

HABER: Fuat Kozluklu



MİKOLAYİV HALKINA SICAK DESTEK…

Rusya ve Ukrayna arasında 2022 yılının Mart ayından beri yaşanan çatışmalar, sivillerin yaşam koşullarını olumsuz yönde etkil ...

LÜBNAN: ÇATIŞMANIN GÖLGESİNDE…

Lübnan’da 2006 yılından bu yana yaşanan çatışmalar sağlık, ekonomi ve günlük hayatı derinden etkiliyor. İsrail v ...

YEMEN’DE SU SORUNUNA KALICI ÇÖZÜM

Yemen’de iç huzursuzluk 10 yıldan beri devam ediyor. Uzun süren çatışmalar pek çok sorunu da beraberinde getiriyor ...

Kapat

IBC FAALİYETLERİNDE ARAMA YAPIN