EYVA’A KAMP
Eyva’a’nın 2 No’lu kampı, 6 Şubat 2023’te yaşanan depremin ardından kuruldu ve kamp sakinlerinin tamamı depremden etkilenenlerden oluşuyor. Bu kampta şu anda tamamı çadırlarda yaşayan yaklaşık 1.400 kişi bulunuyor. Burada yüzleşilen en önemli zorluklardan biri, sakinlerinin yalnızca derme çatma bir şekilde hazırlanan tuvaletlere bağımlı olması ve uygun tuvalet olanaklarının bulunmamasıydı.
Kamptaki eski tip tuvaletler. |
Uluslararası Mavi Hilal (IBC) ve Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) olarak ortak çalışmalarımız kapsamında, bu bölgede yaşayan bireylerin mahremiyet ve temizlik konusundaki hayati ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çimento blok tuvaletlerin inşasını üstlendik.
İlk adımımız AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) ile bir protokol anlaşmasının resmileştirilmesi ve sahanın inşaata başlamak üzere teslim edilmesiydi.
Protokolde belirtilen temel amaç, her biri çukur, su deposu ve güneş paneliyle donatılmış dört tuvalet bloğunun yanı sıra çukursuz iki tuvalet bloğunun kurulmasıdır. Her biri su deposu ve güneş enerjisi paneliyle birlikte Eyva'a 2 No'lu merkezde yer almaktadır.
Ayrıca girişimlerimiz kapsamında merkez içerisinde iki adet çamaşırhane hazırlama sürecindeyiz (bina altyapısı hazır olduğundan gerekli ekipmanların kurulumuna devam edeceğiz). Ayrıca sanitasyon olanaklarını daha da geliştirmek amacıyla merkez içerisine 100 metrelik kanalizasyon hattı yapıyoruz.
Yer tesliminin ardından tuvalet inşaatı, su bağlantılarının kurulması, güneş panellerinin montajı, çukur kazılması gibi gerekli tüm işlerin yerine getirilmesini kapsayan inşaat çalışmalarımız ciddi bir şekilde başladı.
Tüm çalışmaların tamamlanmasının ardından tesisleri Azez'deki kamp yönetimi ve yerel meclis olan AFAD'a devrettik.
EKHWA KAMP - KARDEŞLİK KAMPI
Ekhwa kampı da diğerleri gibi depremin ardından kuruldu ve tüm sakinleri sismik olaydan doğrudan etkilendi. Şu anda kampta tamamı çadırlarda yaşayan yaklaşık 1.500 kişi bulunuyor. Kamp sakinlerinin karşılaştığı en acil zorluklardan biri, uygun tuvalet olanaklarının bulunmaması ve bunun sonucunda tüm sakinlerin derme çatma çadır tuvaletlere güvenmek zorunda kalmasıdır.
Uluslararası Mavi Hilal (IBC) ve Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) olarak, özellikle deprem sonrasında AL OKHWA kampında yaşayanların mahremiyetini ve refahını korumaya yönelik kritik ihtiyacın farkına vardık. İlk adımımız AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) ile protokol anlaşmasının resmileştirilmesi ve inşaatın başlaması için gerekli saha hazırlıklarının tamamlanmasıydı.
Protokolde belirtilen temel amaç, AL OKHWA kampı içerisinde her blokta ayrı erkek ve kadın tuvaletleri içeren 21 adet çimento blok tuvalet tesisinin inşasıydı. Ayrıca projemiz, uygun sanitasyonun sağlanması için tuvalet tesislerinin bu çukurlara bağlanmasıyla birlikte 21 adet atık bertaraf çukurunun inşasını da kapsıyordu.
Saha hazırlığının ardından gerekli tüm işleri üstlendik ve su temini bağlantıları, güneş panellerinin kurulumu ve atık bertarafını kolaylaştırmak için çukurların inşası dahil olmak üzere tuvalet inşaatına başladık.
Tüm inşaat çalışmalarının tamamlanmasının ardından kamptaki yaşam koşullarını iyileştirme taahhüdümüz kapsamında tesisleri resmi olarak AFAD'a, kamp yönetimine ve Azez'deki yerel meclise devrettik.
Kamp sakinleri, Uluslararası Mavi Hilal'e (IBC) olan minnettarlıklarını, bizlere bir anma hediyesi takdim ederek gösterdi. Bu teşekkür belgesi, hizmet ettiğimiz kişilerin yaşamları üzerinde olumlu bir etki yaratma konusundaki kararlılığımızı daha da güçlendiriyor.