Muzaffer Baca “Sahada her zaman partnerlerimizle beraberiz!”
Dünyanın farklı coğrafyalarında deprem, sel gibi çok fazla felaket ne yazık ki art arda yaşanmakta ve yaşanmaya da devam ediyor. Uluslararası Mavi Hilal Vakfı’nın sahip olduğu 20 yılı aşkın tecrübesi ise büyük insanlık krizlerinin yaşandığı anlarda adeta bir rehber vazifesi üstleniyor. Vakfın Başkan Vekili Muzaffer Baca, bu konudaki engin deneyimlerini 24 Ekim tarihinde King Baudouin Vakfı tarafından düzenlenen “Kriz Sırasında Kaynak Yaratma: Alınan Dersler ve En İyi Uygulamalar” başlıklı Webinar’da aktardı.
Günümüzde haberleşme araçlarının gelişmesi dünyada meydana gelen sel, deprem gibi felaketlere anında ulaşılmasına ve hızlı bir şekilde haber alınmasına yardımcı oldu. Çok değil bundan yaklaşık 20 sene öncesine kadar anlık haber alma araçları televizyon, radyo veya gazete iken; şimdilerde ise bunlara sosyal medya mecralarının eklenmesi ve hatta görsel materyallerle de kolayca desteklenmesi de bilgi paylaşımını daha hızlı bir hale getirdi.
Uluslararası Mavi Hilal Vakfı faaliyet göstermeye devam ettiği 20 yılı aşkın süre boyunca hem yurtiçi hem de yurtdışında meydana gelen açlık, deprem, sel vb insani krizlere yol açan türlü felaketlerde sahada olmaktan ve yardım elini uzatmaktan geri kalmadı. Gerek yerel gerek uluslararası ortaklarla ve STK’lar ile birlikte çalışarak her zaman için yardım ulaştırmayı ve sahada aktif bir şekilde rol almayı sürdürdü. Uluslararası Mavi Hilal Vakfı’nın kuruluşundan bu yana dünyanın her neresinde olursa olsun gösterdiği üstün çaba ve edindiği engin tecrübeler globalde de dikkatleri üzerine çekmesini sağladı. Vakfın Başkan Vekili Muzaffer Baca, 24 Ekim tarihinde King Baudouin Vakfı tarafından internet üzerinden gerçekleştirilen “Kriz Sırasında Kaynak Yaratma: Alınan Dersler ve En İyi Uygulamalar” başlıklı Webinar’da Uluslararası Mavi Hilal Vakfı’nın uzun yıllara dayanan tecrübelerini aktardı.
Muzaffer Baca, Private Fundraising People in Need Başkanı Tomas Vyhnalek ve in2action Yöneticisi Norma Galafassi’nin katılımları ile gerçekleşen Webinar’da kriz esnasında bağış toplamada dikkat edilmesi gereken noktalara, ilk bağışçıları nasıl sürekli destekçiler haline getirilebileceğine, ABD’li bağışçılarla - donörler ile çalışma yöntemlerine ve haberleşme kanallarının aktif bir şekilde nasıl kullanılması gerektiğine dair pek çok soruya yanıt verdi.
Sahada faaliyet göstermek en büyük adım...
Krizlerin yaşandığı ilk anda ihtiyaç değerlendirmesi yapmanın önemine dikkat çeken Baca, medyanın dikkatini felaketin yaşandığı bölgede tutabilmek ve haber kaynaklarına materyal sağlayabilmek için sahada bulunmanın son derece önemli olduğunu sözlerine ekledi. Sahadan anlık olarak durumun vahametini gözler önüne seren yazılı ve görsel materyallerin bağışçılar ile paylaşılmasının bağış toplanması için de büyük bir etkiye sahip olduğunu ifade etti.
Deprem, sel vb. yaşanan vahim durumlarda ilk andan itibaren sahada bulunmanın barınma, temizlik, gıda vb. pek çok insani ihtiyaca hangi ölçüde ihtiyaç duyulduğunu belirleyebilmek açısından önemli olduğunu belirten Baca, sahadan elde edilen fotoğraflarla görsel bir hikaye oluşturularak bağışçılara iletilmesinin ve bu durumun çekirdek bir uluslararası donör grubunun oluşturulmasında önemli bir rol üstlendiğini belirtti. Herhangi bir felaketin yaşandığı bölgede uluslararası donörler ile birlikte çalışmanın ilerleyen zaman içerisinde nasıl bir programlama ile devam edilmesi konusunda önemli bir etken olduğunu ifade eden Baca, devlet yetkililerinin krizin başlangıcında işbirliği yapmaktan çekindiğini ancak önüne geçilemeyen durumlarda STK’lar ile işbirliğine gittiğini de sözlerine ekledi. Özellikle yaklaşık 1 ay kadar önce Fas’ta yaşanan yıkıcı depremde ve hemen ardından Libya’da meydana gelen sel felaketinde de Uluslararası Mavi Hilal Vakfı olarak sahada aktif olarak çalıştıklarını ve çalışmaya devam ettiklerini; devlet ile işbirliğine gidilme sürecinde aynı sancıların yaşandığını ve zarar gören bölgelerde de yerel ortaklar ile birlikte hareket edilerek zarara uğrayan halka destek verildiğini sözlerine ekledi.
Muzaffer Baca, dünyanın her neresinde olursa olsun yaşanan herhangi bir felakete anında müdahale edebilmek için bir bağış sürekliliğinin olmasının da oldukça önemli bir etken olduğunu dile getirdi. Ulusal ve uluslararası yardım kuruluşlarının başarılı ve aktif bir yardım kampanyası oluşturulabilmesinin yolunun ise donörler ve yerel STK’lar ile güçlü bir iletişim kurmaktan geçtiğini sözlerine ekledi. Aynı zamanda bir arada çalışacakları kurumların ilgi alanlarını ve ne tür projeleri desteklediğini bilmenin de gerekliliğinin altını çizdi. Uluslararası Mavi Hilal Vakfı’nın bu konudaki başarısını ise şu sözlerle aktardı; “Kuruluşumuzun temelleri atıldıktan hemen sonra büyük STK’lar ile ortaklık kurmak, yardım kapasitemizi ve faaliyet alanımızı daha da genişletti. Donörlerimiz ile aramızdaki bağı kuvvetlendirmek ve sürekli olarak çalışmak için yaptığımız en önemli şeylerden birisi sahadaki başarımızı onlarla paylaşmak oldu. Birlikte sahada çalışırken ne kadar süre varlık gösterebileceğimizi ve üstelik bizler de onların ne kadar fon sağlayabileceklerini açık bir şekilde görebiliyoruz. Temel insani ihtiyaca yardım duyulan bölgeler için büyük bir titizlikle hazırladığımız projelerimizin devamlılığını sağlayabilmek için ise diğer donörlerimizin fonlarını da ilgili projeler ile eşleştiriyoruz.”
Muzaffer Baca sözlerini şu şekilde sürdürdü “Kuruluşumuzdan bu yana ana bağışçılarımız ABD merkezli. Onların deneyimlerinden faydalandık ve çalışma sistemlerinin nasıl olduğunu öğrendik. Genellikle sahadaki gerçekler ile çelişen katı politikalara sahip olabiliyorlar ve kültürel anlamda zorluk yaşanabiliyor.”
Sosyal medyanın etkisi yadsınamaz
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte içerisinde bulunduğumuz çağın beraberinde getirdiği yenilikler bir sonraki neslin düşünce ve davranış yapısının belirlenmesinde önemli bir rol oynamakta. Öyle ki yeni jenerasyonun özellikle de Z kuşağının haber almak, yardım etmek gibi kollektif bir hareket içerisinde bulunması veya onların nezdinde herhangi bir durumun görünür olabilmesi için sosyal medya çok önemli bir kanal. Dolayısıyla yeni çağın getirdiklerini de takip ettiklerini belirten Baca, genç bağışçıların katılımının sağlanmasında bu kanalların kullanımının oldukça önemli olduğunu ifade etti. Bu bağlamda Uluslararası Mavi Hilal Vakfı olarak gençlere ulaşabilmek için kampanyaların duyurulmasında ünlü sporcuları ve fenomenleri kullandıklarını sözlerine eklerken; sosyal medya kanallarında bir kanaat önderi ile yardım kampanyalarını birleştirmenin hem faaliyetlerin etkili bir şekilde duyurulmasında hem de gençlere ulaşması noktasında çok güçlü bir kanal olduğunu ve gençleri ciddi anlamda harekete geçirdiğini sözlerine ekledi.
İçerisinde yaşanılan zaman diliminde belki de artık yalnızca tarihin tozlu sayfalarında kaldığı düşünülen bir dizi siyasi, ekonomik ve sosyal krizlerin var olduğu düzen mevcut. İletişim kaynaklarının çok fazla olması ve internetin getirdiği büyük avantaj ile oluşabilecek insani krizlerin önüne geçmek mümkün mü? sorusuna cevap arandığında ise herhangi bir problemin ortaya çıkacağının belli olduğu durumlarda önceden müdahale etmek için odaklanılması gereken noktaların iyi belirlenmesi gerektiğini belirten Baca, dünya üzerinde kaynakların paylaşılması konusunda denge ve eşitlik ortamının yaratılmasının oldukça önemli olduğunun altını çizdi. Yemen, Bangladeş, Sahra Altı Afrika’da insanların gıdaya ulaşamadıklarını ve bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtirken; bu bölgelerde yaşayan insanların ihtiyaçlarının karşılanması ve kendi başlarına bakma kapasitelerinin artırılması yönünde harekete geçilmesi gerektiğini ve Uluslararası Mavi Hilal Vakfı’nın sahada destek için her zaman var olduğunu sözlerine ekledi.