Her şey yarım kaldı. Beklenen misafirler, ertelenen işler, aylarca hazırlanılan sınavlar yarım kaldı. Parmaklarda yüzükler, yüreklerde sevdalar…
Analar evlatsız, evlatlar anasız kaldı. Dolaplarda elbiseler saatler sıfır dört on yedide takılı. asılı,
Bedenler cansız…
Ruhlar bedensiz…
Değil hiçbir şey eskisi gibi. Gülüşlerimiz asılı kaldı, yüzümüze taktığımız maskelerle dolaşıyoruz üç yüz altmış beş gündür.
Bir derin sızı ki vicdanımızı ele geçirdi. Yine de insanoğlu, inanan insanoğlu, şükretmesini bildi. Umudunu kaybetmedi. Yoksa değil bir yıl, bir saniye bir asır olurdu.
Mavi oldu umudun adı. Umut çiçekleri acıya rağmen açtı. Göz yaşları yeşertti umutları.
Ve derin kuyulara atılan Yusuf'un umudunun hiç tükenmediğini bize öğreten o ayet kulaklarımızda;
"Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin", ( Yusuf, 12/87). Sığındık. Sığınamasaydık ya!
Bildik ve ve sarıldık.
Ve umutlarımızı büyüttük. Çünkü biliyorduk ki;
"Kün Fe Yekün"…
Miraç kandilimiz mübarek olsun…
Dualar kaybettklerimize…#06.02.2023