21 . yüzyılın ilk çeyreğinde dünyanın dört bir yanında yaşanan doğal afetler, çatışmalar ve insani krizler, insanlığı sürekli olarak yeni zorluklarla karşı karşıya bırakıyor. Uluslararası Mavi Hilal Vakfı, bu zorluklar karşısında farklı coğrafyalarda insani yardım çalışmalarını büyük bir kararlılıkla sürdürüyor.
Vakıf, afet ya da çatışma fark etmeksizin ihtiyaç duyulan her bölgede, insan onurunu merkeze alan bir yaklaşımla harekete geçiyor. Dayanışma ve paylaşma duygusunun daha da anlam kazandığı Ramazan ayında ise gıda kolileri ile binlerce aileye destek oluyor. Bu yardımlar yalnızca birer dağıtım değil; kalpten kalbe kurulan bir bağın, birlikte iyileşmenin ve yeniden ayağa kalkmanın birer parçası oluyor.
Suriye’nin kuzeyinde uzun yıllardır süregelen çatışmalar milyonlarca insanın kaderini etkilemekle birlikte; sosyoekonomik sorunları da beraberinde getirdi. Yıllarca ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çeken yüz binlerce insan zorlu yaşam koşullarına ayak uydurmak zorunda kaldı. Bütün bu gelişmelerin yanı sıra 2025’e girmeye gün sayarken ülkede meydana gelen rejim değişikliği yeni bir sürecin başlamasına neden oldu. Mukaweme Kampı ve Halep - Azez’in kuzeyinde yer alan Al Rayyan kampında yaşayan 20 binden fazla sakin, yetersiz yaşam koşulları, temel hizmetlere sınırlı erişim ve salgın hastalık tehditlerine karşı bir yaşam mücadelesi veriyor. Gidecek başka yeri olmayan ve zorlu şartlar altında yaşamak zorunda kalan binlerce insan, anlatması güç bir yoksulluğun içinde hayata tutunmaya çalışıyor. Gıdaya erişimin zorlaşması ve fiyatların yükselmesi, kamptaki pek çok kişi için ciddi bir gıda güvensizliğine yol açıyor.
Suriye’nin kuzeyinde yaşanan bu insani kriz, yalnızca bölgeyle sınırlı değil. Benzer zorluklar, dünyanın farklı coğrafyalarında da yaşanıyor. Gıdaya erişimin her geçen gün daha da zorlaştığı pek çok ülkede, insanlar temel ihtiyaçlarını karşılamak için büyük bir mücadele veriyor.
 |
|
Suriye’nin kuzeyinde Ramazan ayında birlik ve beraberlik duygusu bu sene de hissedildi. |
Lübnan’da geçtiğimiz yıl yaşanan sel felaketi, halihazırda ekonomik kriz ve siyasi istikrarsızlıkla mücadele eden halkı bir kez daha temel ihtiyaçlara erişim konusunda zor durumda bıraktı. Özellikle düşük gelirli haneler ve yerinden edilmiş topluluklar için gıdaya ulaşmak her zamankinden daha güç hale geldi. Altyapı eksiklikleri, tedarik zincirlerindeki aksaklıklar ve artan yaşam maliyeti, birçok aileyi hayatta kalma mücadelesiyle baş başa bıraktı. Lübnan’da gıda güvencesi, sadece bir insani ihtiyaç değil, aynı zamanda ülkedeki sosyal dengenin korunması açısından da kritik bir mesele haline geldi.
Öte yandan Çad’da durum çok daha derin ve çok boyutlu bir krizi işaret ediyor. Dünyadaki en yüksek açlık oranlarına sahip ülkelerden biri olan Çad, gıda kaynaklarının sınırlı olması nedeniyle yerel halk için dahi temel ihtiyaçların karşılanması konusunda büyük zorluklar yaşıyor. Buna ek olarak, Sudan’da süregelen çatışmalar nedeniyle sınırı geçerek Çad’a sığınan binlerce mülteci, zaten kırılgan olan kaynakların daha da yetersiz kalmasına neden oluyor. Bu mülteciler, ülkenin doğusunda kurulan kamplarda son derece kısıtlı imkânlarla hayatta kalmaya çalışıyor. Hem yerel halk hem de mülteci topluluklar için sürdürülebilir gıda temini, her geçen gün daha büyük bir insani önceliğe dönüşüyor.
 |
| Çad’da, IDRF Kanada’nın desteği ile gıda paketi dağıtımı gerçekleştirildi |
Gıda krizinin farklı boyutlarıyla yaşandığı iki başka ülke ise Yemen ve Afganistan… Afganistan’da Taliban’ın kontrolü ele geçirmesinden bu yana derinleşen insani kriz, milyonlarca insanı temel ihtiyaçlardan mahrum bıraktı. Ekonomik çöküş, hızla yükselen fiyatlar ve yaygın işsizlik, nüfusun yarısından fazlasını gıdaya erişemez hâle getirdi. Yetersiz beslenme, özellikle çocuklar ve kadınlar arasında kritik seviyelere ulaştı.
 |
 |
| Afganistan ve Yemen’de, Ramazan ayında dayanışma ruhu… | |
Yemen’de ise yıllardır süren çatışmalar, ülkeyi dünyanın en ağır insani krizlerinden biriyle karşı karşıya bıraktı. Milyonlarca insan açlık sınırında yaşam mücadelesi veriyor. Yerinden edilme ve temel hizmetlere erişim eksikliği ise durumu her geçen gün daha da kötüleştiriyor. Uluslararası Mavi Hilal Vakfı, Yemen’in güney vilayetlerinde risk altındaki yüzlerce aileye temel gıda desteği sunarak hem hayatta kalabilmelerine katkı sağlıyor hem de daha büyük bir insani felaketin önüne geçmeye çalışıyor.
Ramazan ayı, paylaşmanın ve dayanışmanın en kıymetli hâlini temsil ederken, Uluslararası Mavi Hilal Vakfı da bu kutsal dönemde Suriye, Lübnan, Çad, Afganistan ve Yemen’de binlerce aileye IDRF Kanada iş birliği ile gıda desteği ulaştırdı. Dağıtılan her bir paket, yalnızca sofraları değil; umutları, güveni ve insani dayanışmayı da besledi. Bu yardımlar, sınırları aşan bir birlik ruhunu pekiştirirken, en zor şartlarda bile insanlara bu sene de yalnız olmadıklarını hissettirdi.
